İSO 500 listesindeki enerji ve maden şirketlerinin yıllara sâri karneleri bize çok şey anlatıyor. Nitekim İstanbul Sanayi Odası (İSO) liste ile ilgili açıklamasında “kârlılıkta sert düşüş yaşandığı”nı vurguladı.
Zira İSO 500’deki şirketlerin faaliyet kârlılığı %12,5’ten %6,2’ye inerken satış kârlılığı da %8,6’dan %2,6’ya düştü. Faaliyet ve satış karlılığı oranları son on yıllık ortalamanın oldukça altında kaldı. Biz de İSO 500’deki verilerden hareketle enerji ve maden sektöründeki gelişmelere bakalım istedik.
2018 yılında ISO 500 listesinde enerji (elektrik üretim, dağıtım, petrol, doğalgaz) ve maden şirketlerinin toplam sayısı ve genel sıralamadaki ağırlığı dikkat çekiciydi. TÜPRAŞ, EÜAŞ’a bağlı santraller, petrol dağıtım şirketleri ve büyük maden firmaları listenin üst sıralarında yer alıyordu.
Tablo 1. ISO 500 – Enerji & Madencilik Şirketlerinin 2018 ve 2024 Sıralaması
Şirket Adı |
2018 |
2024 |
Açıklama |
Tüpraş |
1 |
1 |
651,6 milyar TL net satış — zirvedeki yerini koruyor. |
EÜAŞ |
33 |
13 |
90,7 milyar TL net satışla yükseldi. |
Eti Maden |
27 |
32 |
Hafif gerileme oldu; ilk 50 içinde. |
Astor Enerji |
≈ 87 (*) |
74 |
13 basamak yükseliş; 22,5 milyar TL ciro, 5,7 milyar TL kâr. |
Eren Enerji |
29 |
33 |
4 sıra geriledi. |
TKİ |
53 |
159 |
53’ten 159.sıraya büyük gerileme. 12,2 milyar TL net satış. |
Zorlu Doğal Elektrik Üretimi |
232 |
370 |
232’den 370.sıraya gerileme. 5,7 milyar TL ciro |
Esan Eczacıbaşı |
104 |
150 |
104’ten 150.sıraya gerileme. 2024’te 12,9 milyar TL net satış. |
Enerjisa Enerji Üretim A.Ş. |
39 |
51 |
39’dan 51.sıraya gerileme. |
İmbat Madencilik |
168 |
408 |
168’den 408’e büyük gerileme. |
2024 listesine bakıldığında ise bazı önemli değişiklikler göze çarpıyor. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
· Maden sektöründe dalgalanma: Küresel emtia fiyatlarındaki oynaklık ve yerel maliyet baskıları, bazı maden şirketlerinin sıralamasını etkiledi. Özellikle Eti Maden, Enerjisa, İmbat, Zorlu, TKİ ve Esan’daki gerileme dikkat çekici.
· Yenilenebilir enerjinin yükselişi: Özellikle büyük ölçekli rüzgâr ve güneş santrali yatırımları yapan şirketler ile enerji ticareti firmaları listede daha fazla ve daha üst sıralarda yer almaya başladı.
· Entegre yapılar öne çıkıyor: Üretimden ticarete ve perakendeye kadar entegre olmuş enerji grupları, daha dar alanda faaliyet gösterenlere kıyasla daha iyi sıralar elde etti.
- Devlete bağlı kuruluşların konumu: EÜAŞ bağlı santraller ve boru hatları işleten kamu şirketleri, stratejik önemlerini korumakla birlikte, karlılık ve verimlilik endekslerinde özel sektör karşısında rekabet baskısı altında kaldı. TKİ’deki gerileme oldukça dikkat çekici. Bu durum, kömür sektörünün diğer sektörlere göre düşüş eğiliminde olduğunu gösteriyor.
Kilit Şirketlerin Performans Kıyaslaması (2018 – 2024)
Analizi derinleştirmek için sektörün lokomotifi konumundaki birkaç büyük şirketin (TÜPRAŞ, Enerjisa, Zorlu Enerji, İÇDAŞ Demir Çelik – Maden, Oyak Maden gibi) temel göstergelerine ve bunların Türkiye ekonomisiyle ilişkisine bakalım:
- Ciro (Nominal TL):
o 2018: Şirketler genellikle istikrarlı büyüme gösteriyordu. Örneğin, TÜPRAŞ’ın 2018 brüt satış hasılatı 84.6 milyar TL seviyesindeydi (TÜPRAŞ 2018 Faaliyet Raporu).
-
- 2024: Nominal cirolarda çok büyük artışlar görüldü. Örneğin, benzer büyüklükteki bir enerji şirketinin cirosu 2024’te 300-400 milyar TL bandına ulaşmış olabilir. Bu artışın arkasında yatan temel faktör yüksek enflasyondur. TÜİK verilerine göre Aralık 2023 TÜFE (2018=100 bazlı) yaklaşık ~485 seviyesindeydi. Yani 2018’de 100 TL’ye alınan mal/hizmet sepeti, Aralık 2023’te ~485 TL olmuştur (TÜİK Tüketici Fiyat Endeksi Haber Bültenleri, Aralık 2023). Bu, nominal ciro artışlarının büyük kısmının enflasyondan kaynaklandığını gösterir. Reel büyüme (enflasyondan arındırılmış) daha düşük veya bazı şirketler için negatif bile olabilir.
- Karlılık (Net Kâr / Brüt Kâr Marjı):
o 2018: Küresel enerji fiyatları nispeten istikrarlı, döviz kuru (ortalama ~4.8 TL/USD, ~5.7 TL/EUR – TCMB Kurlar) ve maliyetler daha kontrol altındaydı. Bu, makul ve sürdürülebilir karlılık seviyelerine izin verdi. TÜPRAŞ 2018 net kârı ~5.3 milyar TL idi.
-
- 2024: Karlılık büyük dalgalanmalar yaşadı. Şirketler için kritik olan maliyetlerin (özellikle döviz cinsinden enerji ithalatı, emtia, borç faizleri) ve satış fiyatlarının kontrolü zorlaştı. Yüksek enflasyon ortamında maliyetlerin fiyatlara yansıtılma hızı karlılığı belirledi. Dövizdeki ani sıçramalar (2023 ortalaması ~23.5 TL/USD, ~25.5 TL/EUR – TCMB Kurlar) ve enerji fiyatlarındaki volatilite, karlılığı baskıladı veya dönemsel olarak şişirdi. Net karlar nominal olarak artsa da, kâr marjları genellikle daraldı veya aşırı oynak hale geldi.
- İstihdam:
o 2018: Büyüyen ekonomi ve yatırımlarla paralel olarak, bu büyük şirketlerde istihdamda genellikle mütevazı artışlar veya istikrar gözlendi.
-
- 2024: İstihdam genel olarak korunmakla birlikte, bazı sektörlerde (özellikle maliyet baskısı yüksek madencilik, kömür santralleri) işgücü optimizasyonu ve verimlilik artışı adına kontrollü azalmalar yaşandı. Yenilenebilir enerjideki büyüme, bu alanda istihdam artışına katkı sağladı. Ancak, reel ücretlerdeki gerileme (enflasyonun altında kalan ücret artışları – TÜİK Ücret İstatistikleri) sektör çalışanlarının satın alma gücünü önemli ölçüde eritti.
Makroekonomik Zemine Bakış: 2018 – 2024
Şirket performansını anlamlandırmak için içinde bulundukları ekonomik ortamı göz ardı edemeyiz. Bu 6 yıl, Türkiye ekonomisi için oldukça hareketli ve zorlu geçti:
- CDS Primi (Risk Göstergesi): 2018’de ~300-400 baz puan bandında seyreden 5 yıllık CDS primi, 2020 pandemi şoku ve sonrasındaki kur krizleriyle birlikte 2023’te 700 baz puanın üzerine çıktı, 2024’te bir miktar gerilese de yüksek seviyeleri korudu (Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı, Bloomberg verileri). Bu, uluslararası piyasalarda Türkiye’ye yatırım yapmanın risk priminin arttığını gösterir.
- Enflasyon (TÜFE – Yıllık % Değişim): 2018 sonu ~20% seviyesinden başlayan yolculuk, 2022 Ekim’de resmi olarak ~85.5% ile zirve yaptı, 2023 sonunda ~65% seviyesindeydi (TÜİK Tüketici Fiyat Endeksi Haber Bültenleri). Bu, şirket maliyetlerini ve fiyatlama stratejilerini alt üst eden bir ortam yarattı.
- Döviz Kurları (Yıllık Ortalama):
o 2018’de ~4.8 TL olan ABD dolar kuru, 2024’te ~32.0 TL’ye yükseldi (TCMB Elektronik Veri Dağıtım Sistemi – EVDS). Aynı şekilde 2018’de ~5.7 TL olan Euro kuru, 2024’te ~34.5 TL’ye yükseldi. Bu sürekli ve keskin değer kaybı, enerji ve maden gibi ithalata (ham petrol, doğalgaz, ekipman) bağımlı sektörlerde maliyet patlamasına yol açtı.
- GSYH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla):
o 2018: ~3.0 Trilyon TL (Cari Fiyatlarla – TÜİK Milli Gelir İstatistikleri, 2019).
o 2023: ~26.1 Trilyon TL (Cari Fiyatlarla – TÜİK 4. Çeyrek ve Yıllık, 2023). Nominal artış çok yüksek, ancak reel büyüme (2018-2023 ortalaması) düşük seyretti.
-
- Reel GSYH Büyümesi (Sabit Fiyatlarla): 2018: %2.8, 2019: %0.9, 2020: %1.9, 2021: %11.4, 2022: %5.5, 2023: %4.5 (TÜİK Büyüme Oranları). Bu dönemdeki büyüme, büyük ölçüde iç talep (özellikle kamu harcamaları) ve yüksek enflasyonla desteklendi.
Tablo 2. Türkiye Makroekonomik Göstergeleri (2018-2024)
Gösterge |
2018 |
2019 |
2020 |
2021 |
2022 |
2023 |
2024 (H1) |
CDS (Baz Puan) |
350 |
400 |
450 |
550 |
700 |
750 |
600 |
Enflasyon (%) |
20,3 |
11,8 |
14,6 |
36,1 |
64,3 |
64,8 |
70* |
USD/TRY (Ort.) |
4,8 |
5,7 |
7,0 |
8,8 |
16,8 |
23,5 |
32,0 |
EUR/TRY (Ort.) |
5,7 |
6,4 |
7,9 |
10,4 |
17,7 |
25,5 |
34,5 |
Reel GSYH (%) |
+2,8 |
+0,9 |
+1,9 |
+11,4 |
+5,5 |
+4,5 |
3,0* |
Nom. GSYH (T₺T) |
3,0 |
4,4 |
5,2 |
7,5 |
15,7 |
26,1 |
17,0* |
Not: *Tablo, trendleri göstermek amacıyla özetlenmiş ve yuvarlanmış veriler içermekte. Kesin veriler için TÜİK, TCMB kaynaklarına başvurabilirsiniz.
Sonuç ve Senaryolar: Türkiye Enerji-Maden Sektörü ve Ekonomi Nereye?
ISO 500’deki enerji ve maden şirketlerinin 2018-2024 yolculuğu, Türkiye ekonomisinin kırılganlıklarını ve direncini büyük ölçüde yansıtıyor. Yüksek enflasyon, kronikleşen döviz kuru baskısı ve artan risk primi, şirketlerin operasyonel verimliliklerini ve karlılıklarını doğrudan etkilemekte. Buna karşın ISO 500’de istihdamın (Tüpraş 2024’te 5.122 çalışan) hâlen korunması, şirketlerin dirençli olduğunu gösteriyor.
Enerji & Madencilik Şirketleri ve Makro Ekonomi Bağlantısı
· TL’nin değer kaybı (USD/TRY 5 kat artışı) dövizle borçlanan enerji firmalarının finansman maliyetini artırıp kârlılığa baskı yapıyor; ihracat odaklı şirketler (örneğin Eti Maden) TL cinsinden avantajlı.
· CDS primindeki artış, ülkenin riskini yükseltirken kredi maliyetlerini ve yeni yatırım iştahını olumsuz etkiliyor.
- Enflasyonun çift hanelerde sürmesi, işçilik ve enerji maliyetlerinde hızlı artışa neden oluyor, kar marjlarını baskılayarak kârlılığı düşürüyor.
Bu bağlamda sektörde yer alan uzman görüşleri ve çeşitli raporlardan derlenen verilere göre gelecek için üç temel senaryodan bahsedebiliriz:
- Baz Senaryo (Mevcut Politikaların Devamı): Enflasyonun kademeli olarak (yavaş) düşürülmesi, döviz kurunda kontrollü ama sürekli artış, GSYH büyümesinin %3-4 bandında kalması. Bu durumda, enerji ve maden şirketleri nominal cirolarını koruyabilir ancak karlılık baskısı devam eder. İstihdamda büyüme sınırlı kalır. İthalata bağımlılık sürdükçe döviz riski ana tehdit olur. Kamu şirketleri finansal baskı altında kalabilir. Enflasyonun %20 seviyelerine gerilemesi, döviz kurunun istikrar kazanması durumunda firmalar %5–8 ciro, %3–5 kâr artışı ve sabit istihdam ile orta vadede toparlanabilir.
- İyimser Senaryo (İstikrar ve Reform): Enflasyonun belirgin ve hızlı şekilde düşmesi (tek hanelere), kur artış hızının kesilmesi, CDS primlerinin düşmesi, yapısal reformların (enerji verimliliği, yerli kaynak çeşitlendirmesi, yatırım ortamı iyileştirme) hayata geçirilmesi. Bu ortamda, şirketler uzun vadeli yatırımlara (özellikle yenilenebilir, enerji depolama, verimlilik) odaklanabilir. Reel büyüme ve karlılık artar. İstihdamda nitelikli artış görülebilir. Maden sektörü küresel fiyat hareketlerinden daha iyi faydalanır. CDS’in 200 bp altına düşmesi ve ekonomik reformların hayata geçmesiyle yatırımlar hız kazanır. Kârlılık %10’u, ciro %8’i geçebilir.
- Kötümser Senaryo (Makroekonomik Kırılganlığın Artması): Enflasyonun kontrol edilememesi, döviz kurunda ani ve büyük sıçramalar, CDS primlerinin çok yüksek seviyelere çıkması, siyasi/jeopolitik gerilimlerin artması, dış finansmanın tamamen kesilmesi. Enflasyonun %60 üzeri seyretmesi, CDS’in tekrar 350 bp’yi aşması durumunda şirket sayısı azalabilir, kârlılık ve istihdam daralabilir. Bu durum, sektör için yıkıcı olur. İthal girdi maliyetleri katlanılamaz hale gelir, karlılık dibe vurur, yatırımlar durma noktasına gelir, konkordato ve şirket iflasları artar, istihdamda ciddi azalmalar yaşanır. Kamu şirketlerinin finansmanı büyük sorun haline gelir. Enerji arz güvenliği riski daha da artar.
Çıkış Yolu: Enerji ve maden şirketlerinin sürdürülebilir büyümesi, Türkiye’nin makroekonomik istikrarına sıkı sıkıya bağlı. Özellikle enerji ithalat bağımlılığının azaltılması (yenilenebilir ve nükleer yatırımların hızlandırılması, enerji verimliliği), döviz geliri yaratan sektörlerin desteklenmesi (madencilikte katma değerli üretim) ve en önemlisi, enflasyonla etkin mücadele eden, kur dalgalanmalarını minimize eden, yatırımcı güvenini tesis eden bir ekonomik ortamın sağlanması kritik öneme sahip. Güzel ülkemizin geleceği, bu politikaların başarısıyla şekillenecektir.
Önemli Not: Bu analiz, genel eğilimleri ve ilişkileri açıklamaya yöneliktir. Spesifik şirket verileri (2024 kesin sonuçları, tam karlılık oranları) kamuya açık kaynaklarda tam olarak yayınlanmamış olabilir. Kesin veriler için ilgili şirketlerin faaliyet raporlarına ve TÜİK, TCMB, Hazine’nin resmi yayınlarına başvurulmalıdır. Grafikteki 2024 verileri, ilk yarı yıl sonuçları ve yıl sonu projeksiyonlarına dayalı tahminler içerir.
Kaynaklar:
- TÜİK 2018 verileri
- TÜİK 2024 verileri
- Investing.com
- TCMB döviz kurları
- TÜPRAŞ 2018 ve 2024 Faaliyet Raporu
- ISO500.org.tr: 2018 ve 2024 sanayi listesi verileri
- AA.com.tr: Astor Enerji 2024 ISO 500 haberi.
.